MONTENEGRO KARADAĞ
2006'daki referandumunda yüzde 55,5'lik evet oyuyla bağımsızlığını ilan eden Karadağ, dünyanın en genç ikinci devleti.
TEMEL BİLGİLER
- Başkent: Podgorica
- Yüzölçümü: 13.812 km
- Nüfus: 619.800 (2013)
- Para birimi: Euro
- Resmi dil: Karadağca
- Kuruluş: 3 Haziran 2006
İsmen 15. yüzyılda anılmaya başlanan Karadağ, sonraki yüzyıllar boyunca dönemin en güçlü devletlerinden birisi olan Osmanlı İmparatorluğu’na karşı bağımsızlığını korumaya başardı. 16 ile 19’uncu yüzyıllar arasında teokratik bir devlet yapısı olan ülke, 1852 yılından itibaren laik bir yönetim haline geldi.
Birinci Dünya Savaşı’nın ardından Sırp, Hırvat ve Sloven Krallığı'na dahil olan Karadağ, Nisan 1941'de İtalyan birlikleri tarafından işgal edildi. Aynı yılın mayıs ayında, İtalyanların Çetine'de topladığı ancak Karadağ halkını temsil niteliği çok kuşkulu olan bir ulusal meclis, ülkenin bağımsızlığını ilan etti. Bir yürütme organı seçti ve İtalya kralının ülkeye bir kral atamasını istedi.
Aynı ay içinde bir ayaklanma başladı ve çatışmalar 1944 sonlarına dek sürdü. İtalyan yöneticilerin ardından kontrolü ele alan Nazilerin de Aralık 1944'de ülkeden çekilmesiyle birlikte denetim Josip Broz Tito'nun başında olduğu Partizanlara geçti.
İkinci Dünya Savaşı’nın ardından Karadağ’ın da içinde bulunduğu krallık, cumhuriyetle yönetilmeye başlayarak Yugoslavya Sosyalist Federal Cumhuriyeti'nin bir parçası oldu. 1992 yılına gelindiğinde, Yugoslavya’nın dağılmasının ardından Sırbistan ve Karadağ cumhuriyetleri, dokuz yıl boyunca egemenliğini sürdürecek olan Yugoslavya Federal Cumhuriyeti adı altında bağımsızlıklarını ilan etti.
Yugoslavya Federal Cumhuriyeti çatısı altında birleşen Sırbistan ve Karadağ'ın Yugoslavya’nın mirasçısı oldukları gerekçesiyle BM üyeliğininin devam etme başvurusu kurum tarafında reddedildi ve iki cumhuriyet, 'Sırbistan-Karadağ' adını aldı. 2003 yılında bu yeni bir isim altında birleşen ülkenin ömrü üç yıl sürdü. Karadağ, 21 Mayıs 2006'da düzenlenen referandumunda yüzde 55,5'lik evet oyuyla bağımsızlığını ilan etti.
SİYASİ YAPI:
3 Haziran 2006'dan itibaren bağımsız olan Karadağ'da devlet başkanları beş yıl görev yapmak üzere seçiliyor ve en fazla iki dönem boyunca bu görevi üstelenebiliyor. Başbakan ise cumhurbaşkanı tarafından öneriliyor ve görev başına geçmesi için meclisin onayı gerekiyor. 81 sandalyeden
oluşan meclisin üyeleri ise doğrudan seçiliyor. Demokratik bir rejimle yönetilen Karadağ'ın devlet başkanlığı görevini, 6 Nisan 2008'de düzenlenen seçimlerde kazandığı yüzde 51'lik oy ile seçilen Filip Vujanoviç yapıyor.
2009 yılındaki parlamento seçimlerine göre meclisin 51,94'ünü ve iktidarı Sosyalist Parti, Sosyal Demokrat Parti, Hırvat Yurttaş Girişimi ve Boşnak Partisinden oluşan 'Avrupalı Karadağ Koalisyonu' oluşturuyor. Ana muhalefette ise Sosyalist Halkın Partisi (SNP) bulunuyor. Parlamentoda ayrıca yüzde 1 ila 20 arasında değişecek şekilde Yeni Sırp Demokrasi Partisi (NOVA), Değişim Hareketi (PZP), Yeni Demokratik Güç Partisi (FORCA), Arnavut Koalisyonu gibi siyasi gruplar da temsil ediliyor.
NÜFUS:
2012 tahminlerine göre nüfusu 619 bin 800 olan ülkenin yüzde 43’ünü Karadağlılar, yüzde 32’sinin Sırplar, yüzde 8’ini Boşnaklar ve yüzde 5’ini Arnavutlar oluşturuyor. Resmi dili Karadağca olan ülkede ayrıca Sırpça, Boşnakça, Arnavutça gibi çeşitli diller konuşuluyor. Yüzde 74’ünü Ortodoks Hristiyanların oluşturduğu ülkede, ikinci sırayı Müslümanlar, üçüncü sırayı ise Katolikler alıyor. 2010 verilerine göre ülkenin toplam nüfusunun yüzde 61'i şehirlerde yaşıyor. Sağlık hizmetlerine erişim kırsal ve kentsel bölgeler arasında değişiklik gösteriyor. Bu hizmete erişim kentte yüzde 96'ya çıkarken, kentleşmemiş bölgelerde yüzde 86'ya kadar düşüyor.
EKONOMİ:
1990'lı yıllardan bu yana pazar ekonomisine geçiş için önemli reformlar gerçekleştiren Karadağ'da devlete ait varlıkların yüzde 80'inden fazlası ve finans sektörünün de büyük kısmı özelleşmiş durumda.Yer şekillerine bağlı olarak ekonomik aktiviteleri çeşitlilik gösteren ülkenin kuzeydeki dağlık alanları ekonomik anlamda en az gelişmiş kısmı oluştuyor. Küçük ölçekli sanayi ve tarımla geçinen Karadağ'da dağ turizmi de gelir kaynakları arasında yer tutuyor. Ancak ülkenin en önemli geliri imalat sanayi, maden sektörü ve özellikle alüminyum üretiminden elde ediliyor.
Karadağ en çok, alüminyum ve alüminyum ürünleri, metal ve metal ürünleri, işlenmiş yiyecek ve içecek ile makine ve ekipmanları ihraç ediyor. Bunun yanı sıra en fazla makine ve ekipmanları, mineral ürünleri, araçlar ile metal ve metal ürünlerini dış ülkelerden temin ediyor. Ülkenin en fazla ihracat yaptığı beş ülke sırasıyla Sırbistan, Yunanistan, İtalya, Slovenya ve Bosna-Hersek iken, ithalatta ise Sırbistan, Hırvatistan, Slovenya, İtalya ve Bosna-Hersek yer alıyor.
Turizm sektörü de ülke açısından büyük önem taşıyor. Yalnızca 2010 yılında 1 milyon 213 bin turisti ağırlayan Karadağ'ın 2015 yılı itibariyle milli gelirinin yüzde 20'sini turizmin oluşturacağı öngörülüyor.
Karadağ sanayi adına hiç bir yapıya sahip olmayan, doğal güzellikleri ile ön plana çıkan sakin bir yapıya sahip. Ülkenin hemen hemen tüm yol ve doğa parkurları işaretli ve haritalandırılmış. Bu sebeple bisiklet ve yürüyüşçüler için harika bir imkan sunmakta. Konumu ve tarihi itibariyle Karadağ görülmesi gereken yerler arasında yüksek dağlarda milli parklar, deniz kıyısında tarihi kentler, kültürle dolu şehir ve sakin kasabalar gibi birbirinden farklı bölge bulunmakta.
Ulaşım kolaylığı, Türk vatandaşlarına vize uygulamaması, sakin ve misafirperver yapısı, çok kalabalık olmaması ile Karadağ gezilmesi görülmesi gereken ülkelerin başında yer almakta.
KARADAĞDA GÖRÜLMESİ GEREKEN YERLER
Durmitor Milli Parkı:
Karadağ’da bulunan 4 milli park arasında muhteşem doğası ve barındırdığı Tara Kanyonu sebebiyle Durmitor özel bir konuma sahip. Karadağ’ın kuzeyinde yer alan Durmitor el değmemiş doğasını cömertçe sergiliyor.
Doğa sporu sevenler için kano, rafting, bungee, günlük doğa yürüyüşleri, bisiklet rotaları gibi imkanlara sahip olması burada geçireceğiniz günleri özel kılıyor. Günlük aktivitelerden sonra yerel lezzetlerin tadı günün tüm yorgunluğunu atmanıza ve keyfinize keyif katmanıza sebep olacak. Durmitor Milli Parkı Karadağ görülmesi gereken yerler arasında ilk sırada yer almakta.
Kotor:
UNESCO Dünya Mirası Listesinde bulunan Kotor, Orta Çağ kasabalarını andıran etkileyici mimarisinin yanı sıra deniziyle de görenleri etkisi altına alan bir liman şehri. Şehrin, labirente benzeyen dar sokaklarında gezdikten sonra şirin görünümlü kafelerinde yorgunluk atmayı unutmayın. Cruise gemilerinin uğradığı Kotor, dev gemiler için uygun doğal limanı, yüksek dağları, eski şehri, kiliseleri ile görenleri kendine hayran bırakıyor.
Kotor şehrinin Koruyucu Azizi Sweti Tripun adına 9. yüzyıldan bu yana düzenlenen geleneksel bir kutlama olan Saint Tryphon Günü, şubat ayında düzenleniyor. 2001’den bu yana her ağustos ayında düzenlenen renkli bir yaz karnavalı olan Kotor Karnavalı, şehrin en popüler ve renkli etkinlikleri arasında yer alıyor.
Eski Başkent Cetinje:
Karadağ görülmesi gereken yerlerden biri de eski başkent Cetinje. Sırt çantalı bir gezgin olarak kültüre doyabileceğiniz bir kent Cetinje. Kotor ve Perast’ı çevreleyen dağların hemen üstünde yer alır. Karadağ‘ın eski başkenti olduğu için bir çok tarihi ve kültürel yapıyı barındırır. Küçük bir bölge olduğu için her yere yürüyerek rahatlıkla ulaşabilirsiniz. Merkezde gezebileceğiniz bir çok müze ve kilise bulunmakta. Cetinje sokaklarında kaybolup yürüyüş yapmak da bir hayli keyifli. Cetinje’de bulunan tüm müzeleri ziyaret etmek isterseniz 10 €’ya toplu bilet alabilirsiniz.
- Cetinje Manastırı: Karadağ’da bulunan en ünlü Sırp Ortodoks manastırı 08:00-19:00 arası ziyaret edilebilir. Manastır 1785 yılında tekrar inşa edilmiş
- Vlaška Kilisesi: 1450 yılında inşa edilen kilisenin korkulukları için ele geçirilen düşman silahlarının namluları kullanılmış.
- Etnoğrafya Müzesi: Kral Nichola Meydanı’nda bulunan müze 09:00 – 15:00 saatleri arası ziyaret edilebilir. Müzede Karadağ’ın geleneksel kıyafetlerini ve yaşam tarzını inceleyebilirsiniz.
- Devlet Müzesi: Kral Nichola Meydanı’nda bulunan müze 09:00 – 15:00 saatleri arası ziyaret edilebilir. Karadağ kralı I. Nikola Petrovic’in eski ikametgahı. 2. Dünya savaşı sırasında yağmaya uğramış.
- Biljarda Salonu: Milli müzenin tam karşısında yer alır. Peter II Petrovic’in 1832 yılında ikamet ettiği binadır. Günümüzde adına kurulmuş müze olarak hizmet vermekte.
- Milli Müze: Novice Cerovica’da bulunan müze 09:00 – 17:00 saatleri arasında ziyaret edilebilir. Tarih ve sanat bölümleri görülmeye değer.
- Vladiko Danilo Mezarı: Eğer Cetinje Manastırı’nın solundan başlayan ve tepeye doğru çıkan 10 dakikalık bir yürüyüş yapmaya karar verirseniz hiç pişman olmazsınız. Cetinje’nin kuş bakışı harika manzarası ile karşılaşmak oldukça mutluluk verici.
Ostrog Manastırı:
Karadağ’ın merkezinde bulunan Ostrog Manastırı Kotor, Budva gibi bölgelerden arabayla 3 saat mesafede bulunmaktadır. Bosna yönünden araçla gelenler Nikşiç’ten manastıra kolaylıkla ulaşabilirler. Trabzon’un Sümela Manastırı’nın bir minik kopyası görünümündedir. Bir dağın tepesinde olduğu için ulaşımı genelde araba kiralayarak veya çevredeki kentlerden turist turları (30€) ile sağlamak en kolayı. Yine de formunuz yerinde ise ve gerçekten de ortamı hissetmek isterseniz tepeyi yürümelisiniz.
Manastırın önemi tüm dinden insanların buraya gelmesidir. Manastır bünyesinde bir de Konak bulunmakta. Burada bulunan yatakhanelerde 3 güne kadar ücretsiz konaklamanıza izin verilmekte. Ayrıca ortak kullanılan mutfağı da bulunmakta.
Sabah ayinine katılmak mecburi olmasa da kesinlikle tavsiye edeceğim bir aktivitedir. Tam gün doğumunda herkesle birlikte dualar dinlemek ve muhteşem manzaranın keyfini mistik bir şekilde yaşamak için gitmeye ve bir gece konaklamaya değer.
Herceg Novi:
Karadağ’ın Kotor Körfezi’nde yer alan sahil şehri Herceg Novi, Osmanlı döneminde Castelnuovo (yeni kale) olarak anılıyordu. Kotor ve Budva’da olduğu gibi eski şehre sahip. Şehrin tarihi sokaklarını gezmek keyifli. Saat Kulesi, kalesi, meydan, Kanli Kula gezilmesi gereken yerler arasında.
Skadarsko / Skadar Gölü Milli Parkı:
Skadar/Scadar/Scutari gölü bir kısmı Bar şehri bir kısmı da Podgorica şehrinde bulunan Zeta-Skadar vadisi olarak adlandırılan bölgede bulunur. Bir çok yönden eşsiz güzelliklere sahip olan göl ve çevresindeki milli park için tanımlama yapmak oldukça zor. 391 km2 ile Balkan yarımadasının en büyük gölü ünvanına sahiptir. Adriyatik kıyılarından ulaşım oldukça kolaydır. Arabayla sadece 20 dakika sürmekte. Podgorica tarafından ise Skadar gölüne otobüs veya trenle kolaylıkla ulaşabilirsiniz. Gölün 2/3’ü Karadağ, 1/3’ü ise Arnavutluk sınırları içinde kalmakta.
Karadağ sınırları içinde kalan 40.000 hektarlık alan 1983 yılında Milli Park olarak koruma altına alınmış. Karadağ’a gelen her ziyaretçinin doğanın bu eşsiz güzelliğini mutlaka görmesi gerekir. Kolay ulaşımı, el değmemiş eşsiz doğal güzelliği, sakin yapısı sebebiyle tüm yıl boyunca turizme açık olan bölgede yerel lezzetleri tadabilir, gölde bot turlarına katılabilir, çevredeki patikalarda bisiklet turu veya doğa yürüyüşü yapabilirsiniz. Skadar gölü özellikle barındırdığı kuş popülasyonu ve çeşitliliği sebebiyle kuş gözlemcileri için tam bir cennet konumunda.
Sveti Stefan Adası:
Budva’dan araçla sadece 15 dakikalık mesafede bulunan Sveti Stefan (St. Stephen) Karadağ’ın en ünlü ve prestijli yeridir. Bu güzel yeri ziyaret ettiğiniz anda Sophia Loren, Sylvester Stallone, Kraliçe II. Elizabeth ve daha bir çok ünlünün tatil için neden Sveti Stefan’ı tercih ettiğini anlayabilirsiniz. Sveti Stefan Lonely Planet tarafından dünya çevresinde en göz alıcı 10 yerden birisi olarak seçilmiştir. Nefesinizi kesecek güzellikte ki Sveti Stefan’ı ziyaret etmeden Karadağ’ı terk etmeyin.
Mogren Plajı:
Budva'da birbirinden güzel birçok plaj yer alıyor. Bu plajlar arasında Mogren Plajı, en çok görmenizi tavsiye ettiklerimizdendir. Mogren Plajı'nın en ilgi çekici özelliği ise şehir merkezinde yer almasına rağmen, sanki ıssız bir bölgedeymiş hissiyatı uyandırması. Avala Hotel'in yanındaki patikadan ulaşabileceğiniz Mogren Plajı, 350 metre uzunluğunda ve iki küçük plajdan oluşuyor. 2004 yılından beri mavi bayrak sahibi olan Mogren Plajı, Karadağ'da denize girmek için en güzel adreslerden biri.
Zabljak
Ülkenin kuzeybatısında, Zabljak şehri yakınlarındaki Durmitor Ulusal Parkı, ABD’deki ünlü Büyük Kanyon’dan sonra dünyanın ikinci Avrupa’nın ise birinci büyük kanyonu olan Tara Kanyonu‘na da ev sahipliği yapıyor. Macera tutkunları için rafting, kano, bisiklet sürüşü gibi seçenekler bulunuyor. Crno Gölü gibi 16 farklı buzul gölü daha olan Durmitor Dağı çevresindeki park, UNESCO Koruma Alanları Listesine de girmiş.